Doğum ve Biten Cinsel Yaşam

Cinselliğin bebek olduktan sonra bitmesi bütün kadınların korkulu rüyasıdır demek yanlış olmaz. Bu konuda internette adam akıllı belki bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar tavsiye, yazı, makale vb. şey vardır. En azından doğru ve işe yarar ben bu kadar bulabildim. Ama önce;

Eczacı Hakan beyle ikinci seansımızı yazıya dökme vakti geldi. 

MAYIS, 2011

Yorucu geçen mesailerin bitmek bilmediği Nisan ayının ardından 1 haftalık Gelibolu kaçamağına çıktım. Ama her güzel şey gibi tatilin de bir sonu vardı. Tatil dönüşünde insan biraz böyle bi değişiklik bi farklılık bi şeyler bekliyor, takipçilerim empati yapıp bu duyguyu hayal edebilirler. Mutlaka tatile çıktınız, o tatilin bir de dönüşü var.
Kendi kendinize her şey çok güzel olacak, bundan sonra şöyle şöyle yapacam şuraya gidicem, bakayım bu değiş miş mi, o olmuş mu, yeni ayakkabılar gelecekti dur bi bakayım, benzinin litresinde indirim var mı falan filan. Hepimizin ki ayrı ayrı da olsa sonuçta bir beklentimiz var. Hayatımız beklemekle geçiyor, bende bunları düşünürken bir yandan hastamı bekliyordum. Bekliyordum dediysem odama gireli daha 10 dakika olmadı. Kendi kendime ulen şu masanın üstü bile tozlanmaz mı derken telefonum çaldı. Düzenli takipçilerim bilir, yardımcım hastamın geldiğini arayıp haber verir.

Halimizi hatrımızı sorduktan sonra en iyi yaptığım işlerden birisi olan dinleme faslına sıra geldi. Rahatlığını özlediğim koltuğuma yaslandım ve dinlemeye başladım. Bakalım Hakan beyin sorunları nelermiş, ne yapılabilir...

"Hayatınızda bir değişiklik var mı?"

"...daha önce içmediğim bir alkollü içeceği denedim, bunu saymazsak yok. Geçen sefer seansı yarıda bıraktığım için kusurumu kabul edin lütfen. Bu sefer hazırlıklı geldim, çivi gibiyim."

...

"İlk seansımız sırasında kaldığımız kısımdan devam etmenin doğru olacağına düşünüyorum."

"Ah şu pişmanlıklarımız. Aslında daha çok suçluluk hissi mi demeliyim bilemiyorum. İçinizden dalga geçmiyor sunuz değil mi?"

"Gelen hastaların, hasta doktor psikolojisi genelde şöyle olur;

hasta zanneder ki doktora ilk gelen hasta benim, bu vaka sadece bana ait bir tek bende var. Doktorda bunu bildiğinden yüzünde ki bıkkınlığı gizlemeye çabalar."

"Tahmin edeyim aslında benim ne anlatıcağımı biliyorsunuz."

"Bingo. Ama yine de rahat rahat kasmadan anlatın dinlemek daha güzel."

"Bebeğimiz olduğundan beri eşimi aldatıyorum. Her aldattığımda pişman oluyorum ama elimde değil. Freud zamanında çok doğru söylemiş. Belki züğürt tesellisi ama ne yapayım. En azından karımı seviyorum ve pişmanlık hissini taşıyorum bu da iyi bir şey."

...

"...öte yandan evet sorduğunuz gibi aynı şekilde hislerim değişmedi."

"Sadece cinsel ihtiyaç olarak aldatma diyebiliriz."

"Evet çok yaşayın."

"Ama yinede karınızı aldattığınızın yanlış olduğunu biliyorsunuz değil mi?"

"Mide bulandırıcı pislik bir herif gibi hissetsemde, evet biliyorum."

"Eşiniz nasıl biri? Mesela ortak ilgileriniz neler?"

"Çok iyi yemek yapar. Belki yüzlerce farklı çorba çeşidi yapmıştır. Gezmeyi çok sever. Alışverişi her kadın gibi sever. Her erkek gibi katlanmak durumundayız. Kaderimiz herhalde..." 

(biraz güldük)

Zaman su gibi akıp geçmişti ama daha önemlisi hastam için verimli bir seans olmuş olması. Bir insanın eşini aldatmasını size söyleyebilmesini sağlamak çok büyük bir güven gerektirir. 

Psikologda olsanız karşısında bu güveni eğer veremezseniz size böyle bir şeyi hayatta söylemez.