Yabancı Biriyle Evlenmek..

Seans 1
Ali & Tatyana
Ocak 2016

   2015 senesini devirmemizin ardından yep yeni bir yıla merhaba dedik. Hiç yılbaşı kutlamalarını anlamamışımdır. Aslında tam olarak kutladığımız nedir? Daha fazla yaşlanmış olmamız mı? Ya da yeni yılın tam olarak nesini kutluyoruz diye düşünürken yeni tanıştığım kız arkadaşımın christmas kostümü ve yanında monopoly oyunu ile beraber 2016 ya girdik. Kostümler hem erkek hem de kadın dünyasında çok önemli bir yere sahip. Erkekler için jartiyer ne demekse kadınlar için üniforma da o demek. Jartiyerin nasıl farklı desenleri farklı renkleri ve modelleri varsa üniformalarında günümüzde çok çeşitleri var. Gerçi motorcuların deri ceketlerinin de kadınları tahrik ettiğini duymuştum, o kadar gemi kaptanı uçak pilotu üniforması diye düşünmeye gerek yok. Bu kısım ayrı bir konu girersek çıkamayız burda kapatıp ilk seansa nasıl başladığımız kısmından devam edeyim.

Ne diyorduk jartiyer, üniforma... Yok yok bunları demiyoruz şimdi, hadi işimize odaklanalım.

1 hafta öncesinden randevu alan yeni hastamla beraber aşağıda karşılaştık. Zihnimin yorgunluğundan en sevdiğim işi yapmaya yani insanları tedavi etme kısmına geçmek istiyordum. Normalde seansımız 13.15 de başlayacakken 12.50 gibi seansa başladık. Klasik her zaman ki
tanışma faslını aşağı yukarı tahmin ediyorsunuzdur. Kimdir, nedir, ne iş yapar, sizi şöyle çok iyi met ettiler, ofisiniz güzelmiş, oo bu sizin motorunuz mu, deli doktoruna geldiğime göre ben artık delirdim mi falan filan. Son kısım şakaydı, ironi yani (bazı kişiler ironiden anlamıyor ondan yanına açıklamasını yazıyorum).

-...İsmim Ali, sizi xx kişisinden duydum...onu iyileştirmişsiniz inşallah beni de adam edersiniz...

-Estağfurullah, memnun oldum Ali

-Beni tanısaydınız hak verirdiniz

-Seni dinliyorum

-Nerden başlasam bilemiyorum, her şey çok karışık bir hal aldı. Hayatım sonlanma noktasında artık. Çok bunaldım her şeyden. Uzaklara kaçıp gitmek istiyorum her şeyi ardımda bırakarak her şeyi ama...

-Sanki biraz karamsarlığa kapılmışsın.

-Benim yaşadığım hayata hayat denmez doktor bey. Doğduğum topraklar dışında başkasıyla evlendiğim için ailem beni sildi.

-Nasıl yani?

-Mal varlığınızın yabancılara gitmesin diye kurallar vardır, sadece kendi topraklarınızdan biriyle evlenebilirsiniz.

-Tahmin edim sizde yabancı biriyle evlendiniz.

-Yabancı ama Türk'de değil doktor, Rus bir kadınla evlendim. Anlıcağınız tam yabancı.

Yabancıdan kast ettiğini bizim ülkemiz dışından, başka bi milletten diye sanmıştım fakat kast ettiği "Yabancı" kelimesi, kendi doğduğu yer dışında olan herhangi bir yerin ona 'yabancı' olduğunu anlamam uzun sürmedi.

-Kafamı dinlemek için geçen yıl xx otelinde 10 gün kaldım. Doğrusu birazda yabancılarla vakit geçirmek için, bilirsiniz işte bekar hayatı.

-...

-Kendim kamuda memurum, sigaram dışında para harcayacağım bi meşgalem yok. Kiram ve kelepir arabamın masrafları dışında tüm paramı eğlenceye yatırıyorum.

-Eğlenceden kast ettiğin nedir?

(hafif gülümsemeyle)

-Beyaz ruslara yani.

-Peki bu yaşa kadar evlenmeyi düşünmemiş miydin? Sanki evliliğe hazırlıksız yakalanmış gibisin.

-Aslında düşünmedim değil ama malumunuz yabancı biriyle evlenirsem mirastan men ediliyordum. Bende evlenmeyerek kazandığım üç kuruşla hayatımı yaşamaya çalıştım.

-Hobilerin neler, biraz onlardan konuşalım.

(biraz duraksayıp düşünmesi gerekti)

-Mesela maç izlemeyi severim.

-Peki başka neler yaparsın?

-Çok eskiden kart oyunları oynardım.

-Paralı mı bahsettiğin oyunlar?

-Doktor bey beni köşeye sıkıştırdınız; evet, yani kumar oynardım. Ama dedim ya önemsiz çünkü çok eskidendi.

Hazır köşeye sıkıştırmışken masamdaki telefonum çaldı. Seansın bittiğini haber vermek için sekreterim arayıp söyler. Ali'yi kapıdan geçirip sekreterimin vereceği kağıdı eksiksiz ve doğru doldurmasını söyleyerek ilk seansımızı sonlandırdım.